YAŞAM HAKKI

Yaşam Hakkına Dair Emsal Kararlar

 

Yaşam Hakkına Dair Usuli Yükümlülükler


 

Soruşturmanın Resen ve Derhal Başlatılması

Şüpheli bir ölüm olayı hakkında yürütülen ceza soruşturmasının Anayasa’nın 17. maddesinin gerektirdiği etkinlikte olduğunun kabul edilebilmesi için soruşturma makamlarının olaydan haberdar olur olmaz resen harekete geçerek ölüm olayını aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delilleri tespit etmeleri gerekir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Sibel Çapraz, B. No: 2017/19418, 12/1/2021)
(Okan Göçer, B. No: 2017/29596, 13/1/2021)

 

Soruşturmanın Yeterliliği

Yaşam hakkı kapsamında yürütülen ceza soruşturmaları bir sonuç yükümlülüğü değil uygun araçların kullanılması yükümlülüğünü gerektirir. Bu ilke her soruşturmada mağdurların olaylarla ilgili beyanlarıyla bağdaşan bir sonuca varılması gerektiği anlamına gelmemektedir. Ancak soruşturma kural olarak olayın gerçekleştiği koşulların belirlenmesini ve iddiaların doğru olduğunun kanıtlanması hâlinde sorumluların tespit edilerek cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte olmalıdır. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Rahil Dink ve diğerleri, B. No: 2012/848, 17/7/2014)
(Selahatdin Akgüre ve diğerleri, B. No: 2013/2515, 20/11/2014)

 

Mağdur Katılımının Gerekli Ölçüde Sağlanması

Doğal olmayan ölüm olaylarından sonra ölen kişilerin ailesinin veya başkalarının yetkili makamlara yaptığı resmî şikâyet, etkili bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi zorunluluğu üzerinde belirleyici değildir. Yetkili makamlar, bu tür ölüm olayından haberdar olmaları hâlinde, yaşam hakkı kapsamında devletin sahip olduğu pozitif yükümlülüklerin usul boyutunun gerektirdiği şekilde, ölüm olayının meydana geldiği şartlar hakkında resen bir soruşturma yürütmek durumundadır.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Hadra Akgül ve diğerleri, B. No: 2014/867, 24/3/2016)
(Seyfullah Turan ve diğerleri, B. No: 2014/1982, 9/11/2017)

 

Soruşturma Makamlarının Bağımsızlığı

Ceza soruşturmasının etkinliğini sağlayacak hususlardan biri fiilen hesap verilebilirliği sağlamak için soruşturma sürecinin kamu denetimine açık olmasıdır. Kamu görevlilerinin güç kullanımı sonucu gerçekleşen ölümlere ilişkin soruşturmaların etkili olabilmesi için, soruşturma makamlarının olaya karışmış olabilecek kişilerden bağımsız olması gerekir. Soruşturma makamlarının sadece hiyerarşik ve kurumsal bağımsızlığı yeterli olmayıp aynı zamanda fiilen de soruşturmanın bağımsız olarak yürütülmesi gerekmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(İpek Deniz ve diğerleri, B. No: 2013/1595, 21/4/2016)
(Mustafa Çelik ve Siyahmet Şeran, B. No: 2014/7227, 12/1/2017)

 

Soruşturma veya Kovuşturmanın Makul Sürede Sonuçlandırılması

Yaşam hakkına müdahale eden olayların etkin soruşturulması için soruşturmaların makul bir özen ve hızla yürütülmesi gerekir. Bazı özel durumlarda soruşturmanın ilerlemesini önleyen engeller ya da güçlükler bulunabilir. Ancak, öldürücü güç kullanılmasıyla ilgili bir soruşturmada yetkililerin çabuk hareket etmeleri, halkın hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını sürdürmesi ve hukuka aykırı eylemlere hoşgörü ve teşvik gösterildiği ve bu eylemlerin teşvik edildiği görünümü verilmesinin engellenmesi için esaslı bir unsurdur. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Rahil Dink ve diğerleri, B. No: 2012/848, 17/7/2014)
(Hüseyin Çat ve diğerleri, B. No: 2013/8475, 21/5/2015)

 

Soruşturma İzni Verilmesi

Devlet, yaşam hakkının usul boyutunu koruyan hukukun etkin bir şekilde uygulanmasını güvenceye almak ve kamu görevlilerinin ya da kurumlarının karıştığı olaylarda, bunların sorumlulukları altında meydana gelen ölümler için hesap vermelerini sağlamak durumundadır. Bununla birlikte kamu görevlilerinin görevlerini devlet adına ifa etmeleri ve görevlerinin ifası ile ortaya çıkan birtakım durumlarla bağlantılı olarak sık sık şikâyet edilme ve soruşturma tehdidi altında olma riski ile karşı karşıya olmaları nedeniyle haklarında adli soruşturma yürütülmesinin belirli bir makamın iznine bağlanması, hukuk devletinde makul görülebilir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Serpil Kerimoğlu ve diğerleri, B. No: 2012/752, 17/9/2013)
(Mehmet Ali Emir ve diğerleri, B. No: 2012/850, 7/11/2013)

 

Cezasız Bırakmama/Yaptırımın Caydırıcı Olması

Kamu güvenliğinin idamesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve hukuka aykırı eylemlere müsamaha gösterildiği görünümünün verilmesinin engellenmesi açısından yaşama yönelik ağır saldırıların cezasız kalmaması şarttır. Kolluk görevlilerinin güç kullanımlarının söz konusu olduğu olaylarda bu durum, sadece cezasızlık için söz konusu olmayıp eylemlerin ağırlığı ile verilen ceza arasında açık bir orantısızlık bulunması hâlinde de geçerlidir.  (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Seyfullah Turan ve diğerleri, B. No: 2014/1982, 9/11/2017)
(Baskın Oran, B. No: 2014/4645, 18/4/2018)

 

Devletin Yaşamı Koruma Yükümlülüğü


 

Ceza İnfaz Kurumlarında Yaşamın Korunması

Devletin kişinin kendi eylemlerinden kaynaklanabilecek risklere karşı yaşamı korumak amacıyla gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü de bulunmaktadır. Cezaevlerinde gerçekleşen ölüm olayları için de geçerli olan bu yükümlülüğün ortaya çıkması için cezaevi yetkililerinin kendi kontrolleri altındaki bir kişinin kendini öldürmesi konusunda gerçek bir risk olduğunu bilip bilmediklerini ya da bilmeleri gerekip gerekmediğini tespit etmek, böyle bir durum söz konusu ise bu riski ortadan kaldırmak için makul ölçüler çerçevesinde ve sahip oldukları yetkiler kapsamında kendilerinden beklenen her şeyi yapıp yapmadıklarını incelemek gerekmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Meral Eşkili, B. No: 2013/7586, 4/11/2015)
(Gülsün Karaman ve Şerif Karaman, B. No: 2016/16239, 12/11/2019)

Kişilerin Kazalara/Tehlikelere Karşı Korunması

 

Tehlikeli Faaliyetler/Elektrik Kazaları

Bir kişinin yaşamına yönelik gerçek ve yakın bir tehlikenin bulunduğunun kamu makamlarınca bilindiği ya da bilinmesi gerektiği durumlarda, makul ölçüler çerçevesinde kamu makamlarının bu tehlikenin gerçekleşmesini önleyebilecek şekilde önlem alması gerekir. Ancak özellikle insan davranışlarının öngörülemezliği, öncelikler ve kaynaklar değerlendirilerek yapılacak işlem veya yürütülecek faaliyet tercihi dikkate alındığında pozitif yükümlülük kamu makamları üzerinde aşırı yük oluşturacak şekilde yorumlanamaz. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Selman Tumur ve diğerleri, B. No: 2015/18754, 12/9/2019)

 

Askerlik Hizmeti Esnasında Yaşamın Korunması

Kişilerin yaşamının korunması için yeterli yasal ve idari bir çerçevenin oluşturulması yükümlülüğü, askerlik hizmetini ifa eden kişilerin yaşam ve sağlıklarının korunması için de geçerlidir. Ancak özellikle insan davranışının öngörülemezliği, öncelikler ve kaynaklar değerlendirilerek yapılacak işlemin veya yürütülecek faaliyetin tercihi dikkate alınarak, bu tür pozitif yükümlülükler yetkililer üzerine aşırı yük oluşturacak şekilde yorumlanmamalıdır. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Osman Şıh, B. No: 2014/19917, 20/7/2017)

 

Tehlikeli Faaliyetler/Askeri Kazalar

Anayasa Mahkemesinin yaşam hakkı kapsamında devletin sahip olduğu pozitif yükümlülükler, kamusal olsun veya olmasın, yaşam hakkının tehlikeye girebileceği her türlü faaliyet bakımından geçerlidir. Kamu güvenliğini sağlama amacıyla yürütülen tehlikeli faaliyetler alanı da bu yükümlülük kapsamındadır. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Salih Ülgen ve diğerleri, B. No: 2013/6585, 18/9/2014)
(Adem Ülgen ve diğerleri, B. No: 2013/6581, 25/2/2015)

 

Halka Açık Yerlerdeki Kazalar/İş Kazaları

Devletin sorumluluğunu gerektirebilecek şartlar altında can kaybının gerçekleştiği durumlarda kamu makamlarının Anayasa'nın 17. maddesi gereğince öncelikle yetkileri dâhilinde tüm imkânları kullanarak yaşama hakkına yönelen tehdit ve risklere karşı etkili yasal ve idari tedbirleri oluşturmaları gerektiği ifade edilmelidir. Bu kapsamda anılan yasal ve idari tedbirler, yaşama hakkına yönelik ihlalleri durdurmayı ve gerektiğinde faillerin cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte olmalıdır. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Bedrettin Yalçin ve diğerleri, B. No: 2014/16380, 9/1/2018)
(Yıldız Cingöz, B. No: 2019/16011, 19/1/2022)

 

Tehdide Karşı Koruma Sağlanması

Yaşam hakkının korunmasına ilişkin Anayasa Mahkemesinin benimsediği temel ilkeler çerçevesinde, kamu makamlarının kendilerine bildirilen ve yaşama yöneldiğinde, gerçek ve yakın olduğunda bir tereddüt bulunmayan tehdit ile ilgili olarak tehlikenin ortadan kaldırılması için imkânları dâhilinde kalan ve makul olarak kendilerinden almaları beklenebilecek tüm önlemleri alıp almadığının belirlenmesi gerekir.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Abdülkadir Tayfun Alpay, B. No: 2014/15347, 29/11/2018)

 

Yeterli Sağlık Hizmetlerinin Sağlanması

Yaşam hakkının korunmasına ilişkin Anayasa Mahkemesinin benimsediği temel ilkeler çerçevesinde, kamu makamlarının kendilerine bildirilen ve yaşama yöneldiğinde, gerçek ve yakın olduğunda bir tereddüt bulunmayan tehdit ile ilgili olarak tehlikenin ortadan kaldırılması için imkânları dâhilinde kalan ve makul olarak kendilerinden almaları beklenebilecek tüm önlemleri alıp almadığının belirlenmesi gerekir.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(İrfan Durmuş ve diğerleri, B. No: 2014/4153, 11/5/2017)

 

Kamu Görevlilerinin Güç Kullanımına İlişkin Yükümlülükleri


 

Güç Kullanımında Mutlak Gereklilik ve/veya Orantılılık Şartına Uyma

Kamusal yetkiyle güç kullanılması sonucu gerçekleşen ölümlerin veya ölümcül yaralanmaların devletin yaşama hakkına ilişkin negatif yükümlülüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Bu yükümlülük hem kasıtlı biçimde hem de kasıt olmaksızın ölümle sonuçlanan veya sonuçlanabilecek güç kullanımını kapsamaktadır. Yaşama hakkına ilişkin negatif yükümlülük kapsamında kamusal bir yetkiyle güç kullanan görevlilerin kasıtlı ve hukuka aykırı bir şekilde hiçbir bireyin yaşamına son vermeme ödevi bulunmaktadır. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Seyfullah Turan ve diğerleri, B. No: 2014/1982, 9/11/2017)
(Hüseyin Yıldız ve İmiş Yıldız, B. No: 2014/5791, 3/7/2019)

 

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Esnasında Güç Kullanımı

Yaşam hakkının dokunulmaz niteliği de dikkate alınarak ölümle sonuçlanabilecek bir güç kullanımı söz konusu olduğunda bunun gerekliliği ve ölçülülüğü çok sıkı bir şekilde denetlenmelidir.

Kamu görevlilerinin güç kullanımına ilişkin eylemlerinin bu konuda değerlendirmesi yapılırken sadece fiilen gücü kullanan görevlilerin eylemlerinin değil söz konusu eylemlerin planlanması ve kontrolü dâhil olayın bütün aşamalarının dikkate alınması gerekmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(İpek Deniz ve diğerleri, B. No: 2013/1595, 21/4/2016)
(Seyfullah Turan ve diğerleri, B. No: 2014/1982, 9/11/2017)

 

Diğer Alanlar

 

Yaşam Hakkıyla Bağlantılı Olarak Etkili Başvuru Hakkının İhlali

Anayasa'nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkı anayasal bir hakkının ihlal edildiğini ileri süren herkese hakkın niteliğine uygun olarak iddialarını inceletebileceği makul, erişilebilir, ihlalin gerçekleşmesini veya sürmesini engellemeye ya da sonuçlarını ortadan kaldırmaya (yeterli giderim sağlamaya) elverişli idari ve yargısal yollara başvuruda bulunabilme imkânı sağlar. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Celaleddin Çakmak, B. No: 2018/22072, 11/3/2021)
(Özgür Sağlam, B. No: 2016/9076, 30/6/2021)

 

AİHM Kararının Gereği Gibi İcra Edilmemesi

Sözleşme ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunması, AİHM tarafından verilen ihlal kararlarının iç hukukta gereği gibi yerine getirilmesi ile mümkündür.

AİHM'in ihlal kararı sonrasında yargılamanın yenilenmesi bakımından başvurucuların yaşam hakkı kapsamında ileri sürdüğü hususların etkili ve yeterli bir şekilde incelenip incelenmediği, AİHM tarafından verilen ihlal kararının gereklerinin yerine getirilip getirilmediği incelenmelidir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Sıddıka Dülek ve diğerleri, B. No: 2013/2750, 17/2/2016)
(Abdulaziz Bengi ve diğerleri, B. No: 2014/14048, 10/6/2020)

 

Tıbbi İhmal İddialarına İlişkin Eksik Araştırma Yapılması

Ölüm olayını aydınlatmak üzere yürütülen ceza soruşturmaları ile mağdurların kendi inisiyatifleri ile hukuk veya idare mahkemesinde açtığı dava yollarının sadece hukuken mevcut bulunması yeterli olmayıp bu yolların uygulamada fiilen de etkili olması ve başvurulan makamın ihlal iddiasının özünü ele alma yetkisine sahip bulunması gereklidir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Aysun Okumuş ve Aytekin Okumuş, B. No: 2013/4086, 20/4/2016)
(Aysel Gündüz ve diğerleri, B. No: 2016/1138, 27/11/2019)

 

Öldürülme Riski Bulunan Ülkedeki Koşullar Değerlendirilmeden Sınırdışı Edilme

Devletin yaşamı koruma konusundaki pozitif yükümlülüğü, bir yabancının sınır dışı kararı ile gönderileceği ülkede yaşam hakkının ihlali sonucunu doğuracak gerçek bir riskin bulunup bulunmadığının ayrıntılı bir şekilde araştırılmasını ve değerlendirilmesini gerektirir. Araştırma yükümlülüğünün ortaya çıkabilmesi için başvurucu tarafından savunulabilir bir iddia ortaya konulmalıdır. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(H.A.B.A.M. ve S.S.H.A.K., B. No: 2019/35618, 31/3/2022)

 

 

Kırca Hukuk Bürosu
Tüm Hakları Saklıdır ©