GÜVENLİK HAKKI
Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkına Dair Emsal Kararlar
Anayasa Mahkemesi İhlal Kararının Uygulanmaması
Bir mahkemenin verdiği bağlayıcı nitelikteki bir kesin hükmün daha sonra diğer mahkemeler veya kamu gücünü kullanan diğer bir devlet organı tarafından işlevsiz hâle getirilmesi, adil yargılanma hakkının sağladığı güvenceleri de ortadan kaldırır. Anayasa'nın 153. maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarına uyma ve bu kararları değiştirmeksizin yerine getirme hususunda yasama, yürütme ve (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Şahin Alpay (2) [GK], B. No: 2018/3007, 15/3/2018)
(Mehmet Hasan Altan (3), B. No: 2018/2620, 9/1/2020)
İtiraz Merciince Alınan Savcılık Görüşünün Bildirilmemesi (Ay. Md. 19/8'in İhlali)
Anayasa'nın 19. Maddesinin sekizinci fıkrasında her ne sebeple olursa olsun hürriyeti kısıtlanan kişinin “kısa sürede” durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı hâlinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. Tutukluluk haline itirazda bulunulan bir davada, Cumhuriyet Savcısı ve tutuklunun davaya katılma hakkı bulunmaktadır. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Firas Aslan ve Hebat Aslan, B. No: 2012/1158, 21/11/2013)
(Mehmet Haberal, B. No: 2012/849, 4/12/2013)
Çocuğa Uygulanan Tutuklamanın Hukuki Olmaması (Ay. Md. 19/3'ün İhlali)
Çocuklar hakkında tutuklama tedbirinin uygulandığı durumlarda ilgili uluslararası sözleşmeler ve belgeler ışığında tutuklamanın çocuklar bakımından en son başvurulacak yol olduğu, eğer tutukluluk bir zorunluluksa bunun mümkün olan en kısa sürede sonlandırılması gerektiği dikkate alınmalıdır. Ancak bu durum, çocuklar hakkında hiçbir şekilde tutuklama tedbirinin uygulanamayacağı şeklinde anlaşılmamalıdır. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Furkan Omurtag, B. No: 2014/18179, 25/10/2017)
(Semra Omak, B. No: 2015/19167, 17/7/2019)
Dava Dosyasına Erişimin Kısıtlanması (Ay. Md. 19/8'in ihlali)
Tutukluluk halinin devamının veya serbest bırakılma taleplerinin incelenmesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargı ilkelerine riayet edilmesi gerekir. Silahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Yavuz Pehlivan ve diğerleri [GK], B. No: 2013/2312, 4/6/2015)
İdari Gözetim Dolayısıyla Haksız Tutmaya Dayalı Tazminata İlişkin Etkili Başvuru Yolu Bulunmaması
İdari gözetim altına alma yetkisi Anayasa’nın 19. maddesi ve Sözleşme’nin 5. maddesi ile kabul edilmiş istisnai bir yetkidir. Buna göre bir yabancının sınır dışı edilmesi veya geri verilmesi kararının yürütülmesi sürecinde, şekil ve şartları kanunla gösterilen usule uygun olarak yakalanması veya tutulu durumda bulundurulması mümkündür. Bu gibi durumlarda, bir kişinin suç işlemesinin veya kaçmasının önlenmesi gibi gerekçelere (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(A.V. ve diğerleri, B. No: 2013/1649, 20/1/2016)
(F.A. ve M.A., B. No: 2013/655, 20/1/2016)
Haksız Tutulma Nedeniyle CMK 141. Md. Kapsamında Hükmedilen Tazminat Miktarının Düşük Olması
Anayasa'nın 19. maddesinde kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına müdahalede bulunulması durumunda kişilerin uğradıkları zararların tazminat hukukunun genel prensiplerine göre devlet tarafından ödeneceği ifade edilmiştir. Derece mahkemelerinin tazminat için somut olayın koşullarına göre takdir yetkisi bulunmakla birlikte meydana gelen ihlalle orantılı olmayan önemsiz miktarda bir tazminat Anayasa'nın 19. maddesinin dokuzuncu fıkrasına aykırı olacaktır. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(M.E., B. No: 2018/696, 9/5/2019)
(U.Ç., B. No: 2018/17068, 7/11/2019)
İdari Gözetim Altına Alınmanın/Tutulmanın Hukuki Olmaması
İdari gözetim altına alma yetkisi Anayasa’nın 19. maddesi ile kabul edilmiş istisnai bir yetkidir. Buna göre bir yabancının sınır dışı edilmesi veya geri verilmesi kararının yürütülmesi sürecinde şekil ve şartları kanunla gösterilen usule uygun olarak kişinin yakalanması veya tutulması mümkündür. Bu gibi durumlarda bir kişinin suç işlemesinin veya kaçmasının önlenmesi gibi gerekçelere ihtiyaç bulunmaksızın sadece bu işlemlerin yürütülmesi sürecine dayanılarak idari gözetim tedbiri uygulanmasına karar verilebilir. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(K.A. [GK], B. No: 2014/13044, 11/11/2015)
(F.K. ve diğerleri, B. No: 2013/8735, 17/2/2016)
Mahkûmiyet Kararına Bağlı Olarak Hürriyetten Yoksun Bırakılma
Kişilerin fiziksel hürriyetlerini güvence altına alan Anayasa'nın 19. maddesinin, kişi hürriyetinin kısıtlanmasına imkân tanığı durumlardan biri de maddenin ikinci fıkrasında "Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi" olarak belirlenmiştir. Bu nedenle yargı organlarınca verilecek mahkûmiyet kararları kapsamında hapis cezasının veya güvenlik tedbirlerinin infaz edilmesi kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ihlal etmez. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Hasan Baki Gülcan, B. No: 2013/760, 12/3/2015)
(Ercan Bucak (2), B. No: 2014/11651, 16/2/2017)
Suç İsnadına Bağlı Gözaltı ve Yakalamanın Hukukiliği
Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 19. maddesi kapsamında hürriyetten yoksun bırakma kavramını tanımlamıştır. Buna göre hürriyetten yoksun bırakma, bir kimsenin kısıtlı bir alanda ihmal edilemeyecek bir süre için tutulması ve bu kişinin söz konusu tutmaya rıza göstermemiş olması şeklinde ifade edilebilecek iki unsuru içermektedir. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Mehmet Baydan [GK], B. No: 2014/16308, 12/4/2018)
(Şenel Çelik, B. No: 2019/16560, 18/1/2022)
Mahkûmiyet Kararının Gerekçesinin Yasal Süre İçinde Dava Dosyasına Konulmaması Nedeniyle Tahliye Talebi Hakkında Karar Verilmemesi
Mahkûmiyete bağlı tutma esnasında da anayasal güvenceler bulunmaktadır. Anayasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir” kuralı gereğince (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Mehmet İlker Başbuğ, B. No: 2014/912, 6/3/2014)
(Yalçın Küçük [GK], B. No: 2014/3233, 1/6/2016)
Mahkumiyete Bağlı Tutmanın Anayasal Anlamda Bir Mahkeme Kararına Dayanmaması (Ay. Md. 19/2'nin İhlali)
Kişinin Anayasa ve Sözleşme’de güvence altına alınan özgürlüğünden yoksun bırakılabilmesi hallerinden biri de yetkili bir mahkemenin mahkûmiyet kararına dayalı olarak ve hukuka uygun bir şekilde tutulmasıdır. Bu doğrultuda, cezai veya disiplin tedbiri sonucu her türlü hürriyetten mahrum bırakma halleri de Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı ve dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin konu bakımından yetkisi kapsamındadır. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Hasan Baki Gülcan, B. No: 2013/760, 12/3/2015)
(Yusuf Karabaş, B. No: 2013/1615, 15/4/2015)
Tutukluluk İncelemelerinin Duruşmasız ve/veya Makul Olmayan Aralıklarla Yapılması
Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. Anayasa’da yer alan bu usulde adil yargılanma hakkının bütün güvencelerini sağlamak mümkün değil ise de, tutmanın koşullarına uygun somut güvencelerin yargısal nitelikli bir kararla sağlanması gerekir. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Mehmet Halim Oral, B. No: 2012/1221, 16/10/2014)
(Ferit Çelik, B. No: 2012/1220, 10/12/2014)
Tutukluğun Devamı Kararlarında Milletvekili Sıfatının Dikkate Alınmaması
Tutuklama tedbirine, kişilerin suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunmasının yanı sıra bu kişilerin kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla başvurulabilir. Başlangıçtaki bu tutuklama nedenleri belli bir süreye kadar tutukluluğun devamı için yeterli görülebilirse de bu süre geçtikten sonra, uzatmaya ilişkin kararlarda tutuklama nedenlerinin hâlâ devam ettiğinin gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Mustafa Ali Balbay, B. No: 2012/1272, 4/12/2013)
(Mehmet Haberal, B. No: 2012/849, 4/12/2013)
Yakalama Sonrasında Gözaltı İşlemi Uygulanmadığından Bahisle Tazminat Taleplerinin Reddedilmesi
Kanun koyucu Anayasa'nın 19. maddesinin dokuzuncu fıkrasındaki güvencenin ötesine geçerek maddenin ilk sekiz fıkrasındaki güvencelere aykırı olmayan müdahalelerde bile kişinin beraat etmesi veya kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi durumunda tazminat ödenmesini güvenceye bağlamıştır. 5271 sayılı Kanun'da yer verilen söz konusu tazminat hükmünün Anayasa'nın 19. maddesi kapsamında koruma altına alınan (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Hasan Akboğa [GK], B. No: 2016/10380, 27/3/2019)
(Mehmet Yalçın, B. No: 2016/9534, 26/9/2019)
Tutuklamanın Hukuki Olmaması (Ay. Md. 19/3'ün ihlali)
Anayasa’nın 19. maddesi uyarınca bir kişinin tutuklanabilmesi, öncelikli olarak suç işlediği hususunda "kuvvetli belirti" bulunmasına bağlıdır. Bu, tutuklama tedbiri için aranan olmazsa olmaz unsurdur.
Öte yandan Anayasa'nın 19. maddesinin üçüncü fıkrasında, tutuklama kararının kaçma ya da delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önleme (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Burak Döner, B. No: 2012/521, 2/7/2013)
(Erdem Gül ve Can Dündar [GK], B. No: 2015/18567, 25/2/2016)
Anayasa'nın 14. Maddesindeki Durumlara İstinaden Milletvekili Tutukluluğunun Kanuni Dayanaktan Yoksun Olması
Anayasa'nın 83. maddesinde hükme bağlanmış olan yasama dokunulmazlığı, parlamento üyelerinin zamansız ceza kovuşturmaları ile yasama çalışmalarından alıkonulmasının önüne geçmeyi amaçlayan ve milletvekilliğinin sona ermesi ile birlikte kendiliğinden yitirilen geçici bir güvence olarak kabul edilmiştir. Yasama dokunulmazlığı ile ilgili kuralların varlığı her şeyden önce temsilî demokrasi ilkesini koruma ihtiyacına dayanmaktadır. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Leyla Güven [GK], B. No: 2018/26689, 7/4/2022)
Tutukluluğun Kanuni veya Makul Sürede Sonlandırılmaması (Ay. Md. 19/7’nin ihlali)
Anayasa’nın 19. maddesinin yedinci fıkrasında bir ceza soruşturması kapsamında tutuklanan kişilerin, yargılamanın makul sürede bitirilmesini ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme haklarına sahip olduğu güvence altına alınmıştır.
Tutukluluk süresinin makul olup olmadığı konusunun, genel bir ilke çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün değildir. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Ramazan Aras, B. No: 2012/239, 2/7/2013)
(Murat Narman, B. No: 2012/1137, 2/7/2013)
Tahliye Talebinde Adli Kontrol Hükümlerinin Dikkate Alınmaması
Tutuklama ve tutukluluğun devamına ilişkin olarak verilen kararlarda davanın genel durumu yanında tahliyesini talep eden kişinin özel durumunun dikkate alınması ve bu anlamda tutukluluk gerekçelerinin kişiselleştirilmesi bir zorunluluktur. Özellikle kişi hakkında uygulanan tutuklama tedbirine dayanak olan suçlamaların ifade özgürlüğü, siyasi faaliyette bulunma hakkı ve sendika (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Engin Demir [GK], B. No: 2013/2947, 17/12/2015)
Tutukluluk İncelemelerinde Müdafi Yardımından Yararlandırılmamış Olma
1/4/2013 tarihli ve 6459 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 108. maddesinin birinci fıkrasının sonuna eklenen “şüpheli veya müdafi dinlenilmek suretiyle” ibaresiyle soruşturma aşamasında tutukluluk incelemesinin huzurda yani duruşma açılmak suretiyle yapılması öngörülmüştür. Bu düzenlemeyle şüpheli veya müdafiinden en azından birinin (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Erdal Korkmaz ve diğerleri, B. No: 2013/2653, 18/11/2015)
Konutu Terk Etmeme Şeklindeki Adli Kontrol Tedbirinin Hukuki Olmaması
Konutu terk etmeme; kişilerin fiziksel özgürlük alanını yalnızca ikamet ettiği konutun içi ile sınırlandıran, elektronik kelepçe takılmak suretiyle infazı söz konusu olabilen ve -kaldırılıncaya kadar- gün boyunca kesintisiz olarak devam ettirilen, uyulmadığında ise şüpheli veya sanık hakkında tutuklama tedbirinin uygulanmasına neden olabilen bir adli kontrol tedbiri niteliğindedir. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Esra Özkan Özakça [GK], B. No: 2017/32052, 8/10/2020)
(Şahin Alpay (3), B. No: 2018/10327, 3/12/2020)
Adli Kontrol Tedbirine İlişkin Tazminat İmkânının Bulunmaması
Anayasa'nın 19. maddesinin üçüncü fıkrasına göre tutuklama kararı, kaçma ya da delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek amacıyla verilebilecektir. Konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbiri -tutuklamaya alternatif olma niteliği gereği- yalnızca Anayasa'da öngörülen bu amaçlarla verilebilir. Anılan tedbir bilhassa şüpheli veya sanıkların kaçmalarını engellemeye yönelik adli bir (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(E.Y. [GK], B. No: 2018/10482, 14/12/2022)
Tutukluluğun Devamı Kararlarının Tebliğ Edilmemesi Nedeniyle Başvuru İmkânlarından Yararlandırılmama
Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasından kaynaklanan temel güvencelerden biri de tutukluluğa karşı itiraz öncesinde ve bu itirazın hâkim/mahkeme önünde incelenmesi aşamasında hürriyetinden yoksun bırakılan kimseye tutmaya karşı itirazlarını etkin bir şekilde dile getirebilme ve bu bağlamda savunma için gerekli imkân ve kolaylıklardan yararlanma fırsatının tanınmış olmasıdır. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Ayhan Işık, B. No: 2020/8401, 3/3/2022)
Kanunî Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi Bakımından Tutma
Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı devletin bireylerin özgürlüğüne keyfî olarak müdahale etmemesini güvence altına alan temel bir haktır.
Anayasa'nın 19. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına sahip olduğu ilke olarak ortaya konduktan sonra ikinci ve üçüncü fıkralarında, şekil ve şartları kanunda gösterilmek koşuluyla kişilerin özgürlüğünden mahrum bırakılabileceği durumlar sınırlı olarak sayılmıştır. (...) Devamı için tıklayınız.
İlgili Kararlar
(Muhammed Neşet Girasun, B. No: 2017/22254, 2/6/2020)
(Bilal Çebi, B. No: 2019/41092, 27/7/2022)