BEN YURTTAŞIM ÖDEVLERİM VAR

Toplumsal Muhalefeti Büyütmek

 

Hastalıklar ve de daha bir çok kişisel sorun ve sonuçlar bu yaştan sonra yakamızı bırakmayacak gibi duruyor. Sağlık durumumuz, yaşımız,  başımız ne olursa olsun, her koşulda ülke bizim ve  gidene kadar da bu topraklarda birlikte yaşayacağız. Çocuklarımız, torunlarımız bu ülkeden, bu devletten gayri bir yer arayışında olmayacak. Bu iyi biline.

Ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarımıza yakıştırılan

" sürtük "  lafının  sözlük anlamı ve kullananın  konumu düşünüldüğünde , daha dün 169 kişinin göz altına alındığı “gezi olayları “ anmalarında ,     o "vatan evladı !.." güvenlik görevlilerince  kadınlarımızın, genç kızlarımızın saçlarından koparırcasına asılarak, yerlerde sürüklenerek götürüldükleri  görüntüleri ,"sürtük" sözcüğünden bağımsız okuyabilir miyiz? Bu söylemin verdiği cesaretle kendi karısına, bacısina , kızına düşmanca davranan polisi ve ona bu emri verenleri suçlayıp,  arkasındaki "Taliban zihniyeti" görmezden mi geleceğiz. Düşmanca demişken, savaş halinde dahi  benzer görüntülere ; : savaştır olur," deyip geçebilir miyiz?

 Akıl tutulması bu olsa gerek.! Bu faşizan, antidemokratik davranışlara karşı;  "oyumu kullandım, yurttaş olarak, görevim bitti" anlayışı ile, sormadan   sorgulamadan, demokratik denetim ve toplumsal muhalefet haklarımızı kullanmak yerine her adımı siyaset kurumundan beklemek…   Demokrasi bu değildir. Çağdaşlık bu değildir. Yurttaşlık  ve insan olmak da bu değildir. Ben bir kişiyim, ne yapabilirim? demeden , milyonlar olduğumuzu hatırlayarak,  demokratik toplumsal muhalefeti büyütmek gerekiyor. Kuşkusuz sivil toplum kuruluşları, demokrasiden, eşitlikten yana kurumlar,  demokratik ve hukuki tepkilerini her zaman olduğu gibi yasal çerçevede , yine ortaya koyacaklardır. Birey olarak da, yurttaşlar olarak da anamıza, bacımıza, kızımıza onuru ve namusu ile yaşam savaşı veren tüm kadınlarımıza yakıştırılan ve tevili mümkün    olmayan yaftalamaya karşı   tepki veren ve verecek tüm kurum  ve kuruluşlarla birlikte veya  onlardan bağımsız olarak yargıya giderek demokratik ve hukuki tepkimizi milyonlarla ortaya koymak zamanıdır.

 Sosyal medyada bu lafın irticalen söylenmediği savunuluyor. Bunun ne önemi var. Söylenmiş mi, söyleyenin dudaklarından çıkmış mı? Ben ona bakarım. Diğeri topu taca atmaktır. Unutmayalım, “zırva tevil götürmez”. Ben yurttaşım ödevlerim var.Ö.K.

Kırca Hukuk Bürosu
Tüm Hakları Saklıdır ©