İSTİNAF HAKKIMIZ VAR
İstinaf Hakkımız Var..
Saraçhane Meydanındaki , bir ucu Fatih, bir ucu Bozdoğan kemerine uzanan on binlerin, belki de yüz binlerin, bir ağızdan haykırışları bu kez Viyana Filarmoninin değil ama, halkımın yeni yıl konseri tadında geldi bana. Dahası, hani derler ya. bardaktan boşalırcasına yağan yağmura karşı “bereket geliyor" diyerek inadına durarak hoş geldin naraları ile karşılık veren kalabalıklar , umutlarını ve inançlarını büyütüyorlardı.
Bu muhteşem birliktelik karanlığın yoğunlaşması ile sonlanıp da insanlar yuvalarına, köylerine, kentlerine dönmeye koyulduklarında, ben de dönüşte ilk soluklandığım yerde tabletimi açarak tv.kanalları arasında gezinirken Devlet adamı Sn.bahçeli'nin kalabalıkların geliyoruz diyen ayak seslerinin o’nda yarattığı ruh haliyle ; " ..daha bitmedi. İstinaf hak var .Telaşa gerek yok” anlamına gelen seslenişini duyunca ; korkuyorlar , korkacaklar, korksunlar dizeleri düştü usuma Yüreğime su serpildi. Toplumun her kesiminden insanla, genci yaşlısı, kadını erkeği ile hep birlikte yağmurun altında bir ağızdan, haykırarak atılan sloganlar, bir ağızdan çığrılan türkülerimiz, umudun sesleri olarak yankılandı İstanbul semalarında.
“İstinaf hakkımız var!mış…” Öğrenmiş olduk. Kentin belediye başkanı için kurulan bir yargı kararının ardından on binlerce yurttaşımızın gösterdikleri toplumsal tepki de neyin nesi ? “Oturun , oturduğunuz yerde” buyuruyor, Sn. büyüğümüz. Ülkemde siyasetin, toplumun ne denli gerisinde olduğu ve bu nedenle de geniş halk kitleleri tarafından önemsenmediğini bir kez daha yaşamak, geleceğe yönelik umutlarımı daha bir artırırken, birileri adına hüzünlenmeme neden oldu. ÖK.