BİR PROGRAMIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Bir Programın Düşündürdükleri

 

Dün gece ekranların önemli ve değerli bir haber programında takılı kaldım.  Konunun siyasal ve magazinel boyutu bir yana, beni ilgilendiren yanı ; yarım yüz yılın üzerinde kafa yorup emek verdiğim savunma ve savunma mesleği ile ilgili konuk katılımcının konumu ve söylemleri oldu. Kendisini , hakkındaki soruşturma nedeniyle ABD makamlarınca Avusturya'dan derdest edilerek götürülen SBK'ın  Turkiye’deki avukatı olarak tanıtan genç meslektaşım, programın daimi katılımcıları ve moderatörünün kamunun bilgilendirilmesi amacıyla ,   yerinde ve yasal sınırlar içerisinde kalarak yönelttikleri sorulara; " profesyonel olduğunu, sorunla müvekkili hakkındaki iddialarla sınırlı  olarak ilgilendiğini"  bir kaç kez yineleyerek, akademik kimliğini de yeri geldiğinde öne çıkarıp adeta " bu iş böyle yapılır dersi vermeye çalıştı.  Programın daimi katılımcıları konumundaki  iki değerli hukukçu ve başarılı moderatörü yılların deneyim ve birikimleri ve  hoşgörülü bir suskunlukla dinlediler bu genç ceza hukukçusunu.

Kuşkusuz avukatın müvekkilinin kimliği, özeli ile soruşturma ve davaya ilişkin bir bilgi ya da belgeyi paylaşmama gibi bir  hakkı vardır. Bu anlamda avukatın tutumunun da saygı ile karşılanması gerekir. Programdaki iki değerli hukukçu da bu  konudaki duyarlılıklarını  davranışları ile ortaya koydular.  Nedir ki, program konuğu; "kara para benim tez konum. Bunun dışındaki konular beni ilgilendirmez"  diyerek,  örtülü biçimde "bu işleri ben bilirim " mi demek istedi. Yoksa çok yönlü, karmaşık  bir konuyu dar bir çerçeveye hapsetmek mi istiyordu, doğrusu pek anlayamadım. Sn. Avukatın bu sözleri görece pozitivist bir görüşü anlatsa da, mesleğinin elli yılını ceza hukuku alanında tüketmiş bir emektar olarak, bir ceza hukukçusunun özellikle de kamunun İlgi alanındaki , uluslararası boyutları bulunan konularda,  Adalete ve insanlığa hizmet bağlamında duyarlı ve çok yönlü bir değerlendirme 

yapması başlıca görevlerindendir diye düşünüyorum. Hukukçu, özellikle ceza hukukçusunun ilgi alanı hayata dair her şeydir. Bu nedenle de hayatı bilmek ve problemlerine çözüm üretmek de başlıca görevlerindendir. Hukukçunun; tarih, sosyoloji, siyaset, ekonomi, felsefe, sanat, sibernetik vb. konularda belirli  düzeyde bilgi ve pratik sahibi olması gerekir. Gerekir ki, bir kaç tümceden oluşan kuru yasa metinlerine can verebilsin. Bu  görüş; adaletin tesisinde ayırım yapmaksızın,  iddia, yargı ve savunma için de eşit biçimde önemlidir. Kuşkusuz , avukat müvekkilini savunurken o"nun lehine olan argümanları ortaya çıkartıp,  rasyonel ve bilimsel bir temele yaslama çabasında olacaktır. Müvekkilinin aleyhine olarak değerlendirdiğimiz hususların avukat tarafından da kabul  ve açıklanmasını beklemek, savunma ve savunma mesleğine karşı saygısızlığın en büyüğüdür. Avukat , her türlü meşru vasıtalarla savunmasını özgürce ifade etmek hakkına sahiptir. Bu noktada, özellikle müvekkilinin aleyhine olan hususları  açıklamaya ve paylaşmaya zorlanamaz. Nitekim bu bilince sahip katılımcılar, program konuğunu dinleyip,  açıklamadan imtina ettiği hususlardaki tutumunu da anlayışla karşıladıklarını ifade ettiler.

Ancak,  salt dinleyici modunda kalan katılımcılara ve milyonlarca izleyiciye karşı açıklamalarda bulunan avukatın da eksik ve yanıltıcı bilgi vermekten kaçınmak gibi bir yükümlülüğü bulunduğu ortadadır. Bu bağlamda , konuyu salt kara

 

 

paranın aklanması olarak değerlendirerek, olan biteni bu suç kapsamında sınırlayarak, Türkiye’de yargılanması için şu kadar yatar, hiç yatmaz. ABD nde şu kadar açıklamalarına indirgemek,  lehe kamuoyu yaratma gayreti değilse, eksik ve yanıltıcı bilgi kapsamında değerlendirilecektir.

 

 

Öğretide ve uygulamada kara paranın aklanması suçu, öncülü ve ardılı suçlarla bir bütündür. Kara para ulusal ve uluslararası nitelikli başka başka suçların sonucudur. Söz gelimi; kara para; nitelikli dolandırıcılık, uyuşturucu kaçakçılığı,  silah kaçakçılığı,  vergi kaçakçılığı,  sahtecilik, yağma , soygun , rüşvet, irtikap ve hatta öldürme gibi suçlarla birlikte anılır. Dahası; kara para suçları faillerinin eylemlerine katılma , yani suça iştirak kavramını yok sayarak salt kara parada yoğunlaştığınızda içinize sindirebileceğiniz adil bir yargılamadan da söz edemezsiniz. Bu konuların uzmanı değerli hukukçu katılımcıların sükutu tercih etmelerini programın her türlü düşünceye açık, demokratik karakterine bağlıyorum. Hislerine bir ölçüde tercüman olmuşsam ne mutlu bana. Av. Özer KIRCA- İzmir

Kırca Hukuk Bürosu
Tüm Hakları Saklıdır ©